16 Ekim 2012 Salı

Tokyo Sonata Filmini İzledik.

Önceden duyurduğumuz gibi 12 Ekim Cuma akşamı 11 arkadaş bir araya gelip Tokyo Sonata filmini izledik. Önce filmin özetini verelim:“Tokyo Sonatı, günümüz Japonyasında sıradan bir  ailesinin portresidir. Baba işini kaybetmiştir ve bu gerçeği ailesinden saklamaktadır; en büyük oğul üniversitede okumaktadır ve eve pek az uğramaktadır; küçük oğul ebeveynlerinin haberi olmaksızın piyano dersleri almaktadır ve zihninin derinliklerinde rolünün aileyi bir arada tutmak olduğunu bilen anne, rolünü yerine getirmek için gerekli olan iradeyi bulamamaktadır. Dışarıdan bakıldığında her şey normal ve sağlıklıdır, fakat ailenin içinde bir şekilde öngörülemez bir uçurum açılmıştır ve bu uçurum sessizce ve hızlıca genişleyecek ve aileyi parçalayacaktır.”

Tokyo Sonata, 2008 yılında Türkiye’de belli başlı festivallerde gösterilip beğenilmiş ve Japon sinema eleştirmenleri tarafından 2008 yılının en başarılı Japon filmi ilan edilmiş. Bu nedenle Tokyo Sonata filminin arkadaşlarca sevileceğinden emin bir şekilde izlemeye başladık. Filmin özetinden fark edilmiş olunacağı üzere filmde mercek altına alınan ailede 4 kişi var. Kadın ev hanımlığı yaparken, 2 oğuldan büyük olanı üniversitede okumaktadır. Baba ise orta boy bir şirkette müdürlük yapmaktadır. Babanın maaşı ile aile geçinip gitmektedir. Filmin adındaki Sonata ile, filme konu edilen ailenin küçük çocuğunun müziğe ilgisinin işaret edildiğini sanmaktayız. Diğer yandan, ailede 4 bireyin olması ve sonatın üç ya da dört bölümden oluşan opera eserlerine verilen isim olması film adında Sonata’nın kullanılma nedenidir belki.

Filmin hemen başında evin kadını ev işleri yaparken şiddetli bir yağmur yağmaya başlar. Bu sırada balkon kapısı açıktır. Her ne kadar filmin konusunu daha önceden biliyor olsam bile bu sahneyi ilk izlediğimde yönetmenin, aile için bir fırtınanın geldiğini işaret etmek istediğini düşündüm. Bu sırada dikkatimi çeken önemli nokta, kadının içeri yağmur damlaları girmesine rağmen daha önce refleks olarak kapattığı balkon kapısını tekrar açıp şiddetli şekilde yağan yağmuru izlemesiydi. Kadının kapıyı açıp fırtınayı izlemesini ilk gördüğümde, bunun eve kapanmışlık hissinin kendini dayatması veya anne rolünde sıkışmış olmanın sonuçlarıdır diye düşünmüştüm.

Yine filmin başında ailenin babası işini kaybediyor. Yönetmen, baba Ryuhei Sasaki’nin işini neden kaybettiğini tam olarak bize anlatmıyor. Sadece Çin’in ucuz işgücü imkanları ima edilir. Aslında babanın neden işten atıldığının önemi yoktur. Zira Japonya gibi görece gelişmiş çok sayıda ülkede her ekonomik krizde çok sayıda kişi işini baybetmekte, hergün binlerce işsiz iş bulma kurumlarının kapılarını çalmaktadır.  

İkinci Dünya savaşı sonrası sanayileşen Japon toplumunda aile yapısı değişime uğramış ve büyükbabalı, büyükanneli kalabalık aileler yerini ortalama 2 çocuklu ailelere bırakmaya başlamıştır. Bu nedenle filmdeki ailede sadece 4 birey vardır. 12 Ekim akşamı için izleyeceğimiz filmin Tokyo Sonata olacağını duyurmadan önce akıl etseydim Yasujirô Ozu’nun "Tokyo Strory" filmini izlemeyi önerirdim. Çünkü Tokyo Story’de sanayi öncesi Japon aile yapısının çözülüşü anlatılıyormuş. Yani Tokyo Sonata filmi bir bakıma Tokyo Story filminin devamı gibi.

Ailenin babası işini aniden kaybedince neye uğradığına şaşırır. Şaşkın bir halde önce bir parka oturur. Parkta oturan 2 kişi kendi aralarında konuşup işsizlikten ve iş bulma kurumundan söz edince, filmimizin kahramanı masasından topladığı kişisel eşyaları ile birlikte iş bulma kurumunun kapısına dayanıyor. Geç kaldığını anlayınca geri dönüyor.

Filmdeki adıyla baba Sasaki işten atıldığını eşinden ve çocuklarından gizlemeye sanırım parkta oturup durum değerlendirmesi yaparken karar veriyor. Bu nedenledir ki eve gitme vakti yaklaştığında masasından topladığı kişisel eşyalarını çöpe atıp eve öyle dönüyor. Ancak eve normal kapı yerine şaşkın bir halde gizlice üst katın balkon kapısından girmeyi deniyor.

 
İşini kaybeden baba gündüz parklarda zaman harcarken kendisi gibi işini kaybetmiş ve bunu ailesinden gizleyen bir arkadaşına rastlar. Arkadaşı kendisini önemli göstermek için elinde dosyalarla dolaşmakta, telefonunu ayarlayıp yarım saatte bir etrafa arandığı izlenimini vermektedir. İkisi de öğlen bedava dağıtılan yemekten yiyerek işsiz olduklarını ikrar ederler birbirlerine. Japonya’da öğlenleri bedava yemek dağıtılıyor olması dikkatimi çekti. Bizde sadece ramazanda iftar saati yemek dağıtılırken Japonyada öğlenleri herkes gidip bedava yemek yiyebiliniyormuş.
 
Filmi izlerken aklıma sürekli şu soru takıldı:Eğer filmde mercek altına alınan aile, geleneksel bir Japon ailesi olsaydı, yani evde büyükbaba büyükanne, kardeşler olsaydı, aile reisinin işsiz duruma düşmesi bu kadar yıkıcı olabilir miydi?
 
Kısaca değerlendirmek gerekirse, Tokyo Sonata filminde yalın bir şekilde gelecekten pek umutlu olmayan günümüz Japon toplumunun psikolojisi anlatılmış. İlk fırsatta izlemenizi öneriyoruz.

Hiç yorum yok: