Dizinin üstünde notebook kullanan pek kimse olmasa bile notebook’ları Laptop olarak adlandırma alışkanlığı devam ediyor. Cem Mumcu yeni başlattığı kitap dizisi için Dizüstü Edebiyat yerine keşke başka bir ad seçseydi. Örneğin Blog Edebiyatı adını kullanabilirdi. Neyse.. Asıl konumuza dönelim: Evin içinde olmaktan sıkılıp Milliyet Sanat dergisinin Temmuz sayısını ve ciddi bir gazete olan Cumhuriyet’in 27 Haziran tarihli Pazar ekini elime alıp balkona çıktım. Baktım PuCCa takma adlı blog yazarıyla hem Milliyet Sanat’ta hem de Cumhuriyet Gazetesinin Pazar ekinde “ciddi” söyleşiler yapılmış. Bu söyleşileri görünce tekrar içeri gidip bilgisayarın başına oturup PuCCa’nın bloğunu buldum. Madem Milliyet Sanat ve Cumhuriyet Gazetesi PuCCa ile söyleşiler yapıyor, bizim burada PuCCa’nın bloğundan ve kitabından söz etmemiz abes olmaz.
PuCCa’nın bloğunu fark ettiğim günlerde, yakın bir zamanda çekilip sinemalarda oynayan Romantik Komedi filmini izlemiştim. Bu filmi izlemeyenler için konusunu özetleyelim: Filmin kahramanı genç kız aşıktır ve sevgilisinden memnun değildir. Ayrıca çalıştığı işyerinde sıkıntılıdır. Üstü açılmış WW(tosbağa) sahibi genç kızımız aniden hem işyerinde istifa ediyor hem de sevgilisinin üzerine cafede bolca ketçap dökerek ayrılıyor. Aradan fazla bir zaman geçmeden film kahramanı genç kız bir reklam ajansında çalışmaya başlıyor. Bir şekilde reklam ajansının çapkın sahibiyle yemeğe çıkıyor. Bir süre sonra genç kız reklam ajansı sahibinin, aynı zamanda reklam ajansında önemli bir görevi olan sevgilisiyle beraberliğini fark ediyor. Sevip aşık olduğu reklam ajansı sahibinden ayrılıyor ve işinden yine istifa ediyor.
Sonra ne mi yapıyor? Gidip aşk ve aldatma üzerine bir kitap yazıyor. Bu kitap okurlardan ilgi görünce bir zamanlar sevdiği reklam ajansı sahibinin kitaptan haberi oluyor. İmza gününe gelip şansını tekrar deniyor. Yani filmde aşkıyla ilgili olarak yaşadıklarını kitaplaştıran kahramanımız muradına eriyor. Filmin başrol oyuncusu aşkını yazarak sevgilisinin kendisine dönmesini sağlıyor. Tabii PuCCa’da durum biraz farklı; çünkü kendisini terk eden sevgilisini kazanmayı hedeflemiyor, ondan intikam almak için blog hazırlıyor. PuCCa’nın bloğunun ilgi görmesinin ve Cem Mumcu’nun blog’da yazılanlardan yola çıkılarak PuCCa’dan kitap metni talep etmesinin nedeni bizce basit: Çünkü terk edilme hemen herkesin tattığı bir duygudur. PuCCa günlüğüne yazdığı ilk yazıda biraz kendisinden söz ediyor, günlük yazmaya çocukken başladığını işaret ediyor.
Sevgili Günlük (01.02.2007)
merak etme öyle başlamam sana:)) ben bana ait olan nesnelere ad koyup kişiselleştiririm genelde.. mesela bilgisayarımın adı hayrettin.. sana isim bulamıyorum :( sanırım önce sana alışmam gerek:)çok küçük yaşlardan beri günlük tutumuşumdur, babamın telekom ajandaları benim 1 senelik hatıralarım olmuştur:) şimdi elime eski yazdıklarım geldi okudumda ilkokulda hep aşık bi kızmışım hallaa hallaa...'' bugün boraya aşık oldum, ama selimi daha çok seviyorum rüstem örtmenimlede evlencem,yinede borayı seviyorum''habire kalp çizip 50 parçaya bölmüşüm parçık punçuk okulumuzun yakışıklı küçük beylerini koymuşuz mahallemizin top oynayan benden sadece su istyen beni döven varsa ahaa bu bana aşık dediğim küçük adamları koymuşum:)bütün günlüklerime gözüm gibi bakarım genelde ama yinede hüsrana uğrayanlar olmuştur, bir çoğu verilmeyen yarım çikolata uğruna kardşim tarafından babama okutulmuştur mesela... ama allahtan ben bilmeyeyim de diyen bi babam olduğu için facia yaşanmamaıştır kardeşimin kolunu bacağını ısırmam dışında..Ama daha kötüsü koskoca üni. mezunu iş güç sahibi ev ark. ben evden ayrılırken saklayıp günlüklerimi sonrasında ki tehditleri!!! Seda ve Özlem canlarım okudunuz dalgada geçtiniz ama tehdit edilecek bişi yok onlarda zırnık çıkmaz benden size!!!! o sebeb dolayısıyla yollayında 2003 ve 2005 boş kalmasın!!!!evett sana daha iler ki günlerde uzun uzun saçmalıycam ama şimdi gitmeliyim, uzun bir yol beni bekler........
7 Temmuz 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Çok teşekkürler bilgileriniz çok işimize yaradı. Macbook Servisleri olarak minnettarız.
Yorum Gönder