Bir
süre önce kitapçıya gitmiş, ilgimi çeken kitapları inceliyordum. Raflardan 2
kitap indirmiştim. Birisi, yıllar önce edinip sonra kaybettiğim bir kitap
olduğu için incelemeye gerek duymadan edinmek üzere ayırmıştım. Diğer kitaba
şöyle bir bakıp incelemek üzere iken, kitapçıya bir süredir görmediğim bir arkadaş geldi.
Arkadaşla konuşmaya başlayınca sözünü ettiğim kitaplardan ikincisini
incelemeden, yazarın birkaç cümlesini okumadan satın alıp kitapçıdan çıktık.
Sonra sohbet etmek üzere bir yere oturunca satın aldığım kitaplardan ikincisini çıkarıp yazarın sunuş yazısına baktım. Hem kitabın sunuş yazısının ilk paragrafında söylenenler bana ters gelmişti hem de 4-5 cümlenin olduğu bu ilk paragraftaki cümlelerden birisi bozuktu. Arkadaşa dedim ki, “tam o sırada kitapçıya gelmeseydin bu kitabı 3-5 dakika inceler ve satın almaktan vazgeçerdim”. Demek istediğim şudur: Söz konusu metin ister kurmaca olsun ister olmasın ilk cümle, ilk paragraf önemlidir.
Bir yazının veya öykünün en önemli cümlesi giriş ve bir sonraki cümledir. Giriş cümlesinin merak uyandırması gerekir. Tabi yazının başlığını da önemsemek gerek. Başlık, yazının içeriği hakkında okura net bilgi vermelidir. Başkasının gözüyle okunup değerlendirilmeye çalışılan yazıda kelime tekrarlarına, benzer şeyin söylendiği birden fazla cümlenin olup olmadığına, yazının sonunda konu toparlanıyor mu, anlatılmak istenen veya verilmek istenenin başarılı bir şekilde verilip verilmediğine bakmak gerekir.
Şimdi size iki öykü kitabından birkaç başlangıç cümlesi vereceğim. Aşağıda verilen 2 kısa cümle Nazlı Eray’ın "Kız Öpme Kuyruğu" kitabındaki Laz Bakkal öyküsünün ilk iki cümlesidir.
“Tutkulu
insanım.
Kendimi
bildim bileli böyleyim.”
Bu 2 cümle ile yazarımız
okuru meraklandırıp öyküye devam etmesini garanti ediyor gibi. Öykünün temposu
sonradan hiç düşmediği ve yazar merak öğesini sürekli canlı tuttuğu için öykü sonuna kadar
sıkılmadan okunuyor. Yıllar önce Yazko Edebiyat dergisinin bir sayısını
karıştırmak üzere elime almıştım. Dergide Nazlı Eray’ın Laz Bakkal öyküsünün
varlığından habersizdim. Meraktan öykünün birkaç cümlesini okuyunca
bırakamadım, sonuna kadar okumuştum.
Aşağıda verilen 3 kısa
cümle, Erdal Öz’ün Sular Ne Güzelse adlı kitabındaki "Bir Uçurtma Gibi"
öyküsünün ilk üç cümlesidir. Yazar bu üç kısa cümlesi ile sizi öykünün atmosferine
almayı başarıyor.
“Bu Akdeniz kasabasına
yeni gelmiştik. Tanıdığım kimse yoktu. Her caddenin, her sokağın, her evin,
herkesin yabancısıydım; denizin bile.”
Elbette usta bir yazarın
bir öyküsünü okumak üzere kitabını eline alan birisi seçtiği öykünün ilk
cümlesi kendisini sarmadığında hemen okumayı bırakmaz. Söz konusu okuma görev
gereği değilse, yazar usta da olsa okunan her cümle okuru sarmıyorsa öyküyü
veya romanı okumayı bırakabilir.
Bu nedenle hangi konuda
veya hangi türde yazarsanız yazın metnin ilk cümlesinin ikinci cümleye
köprü olduğunu, ilk cümle beğenilmediyse ikinci cümlenin okunma ihtimalinin
azalacağını unutmamak gerek. Sabahattin Ali, “Ben bir öyküyü yazmaya başlamadan
önce başlangıç cümlesini bir hafta düşürüm” demiş.
Giriş cümlesinin öneminin farkına varmak için ilk fırsatta kitaplığınızdaki öykü kitaplarındaki öyküleri ve
deneme kitaplarındaki denemelerin ilk birkaç cümlesini dikkatlice okumalısınız.
Yalnızca ilk cümlenin değil, öyküye eklediğiniz her cümlenin öyküdeki bir
sonraki cümlenin okunmasına teşvik edici olması gerekir. Diğer yandan konu öykü
olduğunda son cümlenin de önemi büyüktür. Son cümlenin ilk cümleyle bağlantılı
olmasını öneren yazarlar var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder